Uludağ Üniversitesi Gıda Mühendisliği ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik (İngilizce) bölümlerinde lisans eğitimini tamamlayan Uzm. Dyt. Esra Şahin, genetik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve akademik kariyerine bütünleşik doktora programında devam etmektedir. Beslenme, nutrigenetik ve epigenetik alanlarında uzmanlaşarak genetik faktörlerin beslenme üzerindeki etkilerini inceleyen multidisipliner projeler yürütmekte, bilimsel üretimini hem akademik hem de klinik sahada aktif olarak sürdürmektedir.

Beslenme ve genetik etkileşimini merkeze alan danışmanlık modelini geliştirerek, bireylerin genetik profillerine özel çözümler sunmak amacıyla kurduğu Nutrition Genetic and Health Center by Esra Şahin adlı sağlık merkezinde kişiselleştirilmiş sağlık stratejileri oluşturmakta; danışanlarını genetik yapılarına uygun şekilde değerlendirmektedir. Merkezde yürütülen analiz süreçleri yalnızca diyet planlamasıyla sınırlı kalmayıp, vitamin ve besin destek gereksiniminden detoksifikasyon kapasitesine, bağırsak sağlığından ruhsal dengeye, otoimmün hastalıklara yatkınlıktan karbonhidrat ve yağ metabolizması özelliklerine, kilo yönetiminden fiziksel aktiviteye verilen genetik tepkilere, metilasyon döngüsünden uyku düzenine, kardiyovasküler risklerden cilt sağlığına ve erkek üreme sağlığına kadar geniş bir yelpazede genetik bazlı değerlendirmeler yapılmasını sağlamaktadır.

Klinik pratiğinin yanı sıra bilimsel projelerle de dikkat çeken Şahin, diyet yapan obez bireylerde açlık kan şekeri, insülin, HbA1c, D vitamini, HDL, LDL, trigliserit, AST, ALT ve TSH gibi biyokimyasal parametrelerle vücut yağ oranı ve bel çevresi gibi fiziksel göstergeler üzerinden kilo kaybı ilişkisini incelediği çalışmasında, metabolik hastalıklar ve otoimmün bozukluklarla olan bağlantıları da derinlemesine ele almıştır. Obezite Projesi başlığıyla sürdürülen diğer çalışmasında ise obezitenin multisistemik doğasını merkeze alarak yağ dokusunun endokrin özelliklerini, adipokinlerin rolünü, glikoz-insülin dengesini, inflamatuvar süreçleri, tiroid hormonlarıyla ilişkili mekanizmaları ve kalori kısıtlamasının enerji metabolizmasına etkilerini bilimsel düzlemde değerlendirmiştir. Bu araştırmalar, klinik gözlemlerle birlikte bireysel değişkenliği merkeze alan yeni beslenme yaklaşımlarının da temelini oluşturmaktadır.

Şahin, laboratuvar düzeyinde yürüttüğü araştırmalarla da dikkat çekmektedir. Özellikle arı ürünlerinin DNA hasarı üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmaları, apilarnil (erkek arı larvası) ile üreme sağlığı, Alzheimer, Parkinson ve epilepsi gibi nörolojik hastalıklar üzerine yoğunlaşmakta; royal jelly (arı sütü) ile kolajen üretimi ve cilt sağlığı arasındaki ilişkiyi bilimsel olarak araştırmaktadır. Bu alandaki özgün yaklaşımını yalnızca teorik bilgiyle sınırlamayan Şahin, aynı zamanda kurucusu olduğu Gusto Arı Ürünleri by Esra Şahin adlı şirketiyle bu ürünlerin üretimini bizzat sahada gerçekleştirmekte ve elde ettiği ürünleri hem laboratuvar çalışmalarında hem de klinik uygulamalarda kullanmaktadır. Böylelikle doğrudan üretimden araştırmaya uzanan bütünsel bir sistem kurarak, ürün kalitesini ve biyolojik etkinliği doğrudan kontrol altında tutmaktadır.

Bilimsel bilgi üretimini sadece laboratuvar ve klinik alanla sınırlandırmayan Şahin, akademik bulgularını ulusal ve uluslararası birçok kongrede paylaşarak multidisipliner etkileşimlere katkı sağlamaktadır. 2. Uluslararası Epigenetik Kongresi kapsamında gerçekleştirdiği “Kompleks Hastalıklarda Beslenme Paradigması” sunumuyla kişiye özel diyet programlarında nutrigenetik ve epigenetik bilimlerinin rolünü ele almış, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde düzenlenen “Koruyucu Sağlıkta Geleceğe Bakış” konferansında nutrigenetik alanındaki klinik yenilikleri aktarmış ve 07-08 Ekim 2024 tarihlerinde Londra’da düzenlenen 2. Avrupa İnsan Genetiği Kongresi’nde detoksifikasyon süreçlerinde nutrigenetik biliminin önemine ilişkin değerli katkılarda bulunmuştur.

Obezite ile Mücadele projesiyle Amerika, İtalya ve İspanya’dan dört ayrı Golden Awards ödülüne layık görülen Şahin, hastalıklarla mücadeleyi merkezine alan yeni projeleriyle de uluslararası düzeyde takdir görmekte ve sağlık bilimleri alanında multidisipliner yaklaşımıyla örnek bir bilimsel liderlik sergilemektedir. Akademik faaliyetlerinin yanı sıra medya ve dijital platformlarda da aktif şekilde yer alarak, genetik ve beslenme bilincini geniş kitlelerle buluşturmayı hedeflemekte; toplum sağlığını geliştirmeye yönelik sürdürülebilir ve bilim temelli bir farkındalık modeli oluşturmaktadır.