1 haziran’dan itibaren devreye alınacak olan yeni normalleşme adımları ile herkes yazı umutla bekliyor. Fakat normalleşme istenir ve beklenirken henüz herkese Covid -19 aşısı yapılamadığı için hala tedirginlik yaşanıyor ve hastalık göz korkutuyor. Peki hem sosyalleşip hem covid-19 ‘dan korunmak için neler yapalım ki yazı mutlu ve huzurlu bir şekilde geçirelim dersiniz? Coronavirüs immün sisteme savaş açan bir virüs türü. Hijyen kurallarının uygulanmasından sonra virüsten korunmak için yapacağımız en doğru şey beslenmemize dikkat ederek bağışıklık sistemimizi güçlendirmektir. Peki bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendirebiliriz?
Mevsim meyvelerini tüketmeye dikkat etmeliyiz. Peki bunlar neler? Erik, çilek, yeşil elma, vişne,
Madımak, semizotu, bezelye, kuşkonmaz, ıspanak, marul, roka, biberiye, nane, maydonoz, tere, limon iken bilindiği üzere sebze ve meyveler en önemli vitamin ve mineral depolarıdır. Aynı zamanda vücudumuzda ki zararlı serbest radikallere savaş açan antioksidanlardan zenginlerdir.
Dışarıdan alarak sağladığımız, suda çözünen ve suda çözünmeyen posa olmak üzere iki tür posa bulunmaktadır. Posa tüketimi gastrointestinal sistemimizin düzenli çalışması için önemli faktörlerden biridir. Bu demek oluyor ki immün sistemimizin kuvvetlenmesi amacıyla aldığımız her besin ögesi sağlıklı bir bağırsaktan emilerek vücudumuza karışır ve doğru etkiyi en iyi şekilde ancak bunu sağlayarak gösterir. Yüksek posa içeren besinler; yağlı tohumlar, posalı tahıl grubu ve yeşil -koyu yeşil yapraklı sebzelerdir. Yağlı tohumlar; badem, fındık, ceviz v.b iken tam tahıllı besinler: karabuğday,bulgur, kinoa, çiya tohumu, kepekli pirin. v.b ‘dir.Günde 25-30 gr üzeri posa alımı sağlıklı bir intestinal sistem, emilim ve emilen ögelerin kullanımı için yeterli olacaktır.
Güçlü bir bağışıklık sistemi sağlıklı bağırsaklardan geçer. Bağırsaklarımızdaki bakteri çeşitliliği ve bolluğu bağışıklık sistemimize güç katar bu nedenle günlük beslenmemize içeriklerinde bol miktarda dost bakteriler bulunduran lahana turşusu, boza, kefir, yoğurt, sirke gibi besinleri eklemeyi unutmamalıyız.
Fonksiyonel besinler olan ;Zencefil, soğan, kekik, sarımsak, zerdeçal gibi anti-inflamatuar etkiye sahip doğal antibiyotikleri günlük tüketmeye özen göstermeliyiz.
Önemli antioksidanlardan olan c vitamini eksikliği çeşitli hastalıklara neden olabilmektedir. Portakal, greyfurt ve kivi de yüksek miktarda bulunmaktadır. Günlük almamız gereken miktarı, besinsel olarak karşılamamız mümkün değildir. C vitamini suda eriyen bir vitamindir ve vücutta depolanmaz bu yüzden hergün c vitamini takviyesi alınmalıdır.
Bilindiği üzere en çok balık tüketimiyle sağlanan omega 3 yağ asitleri immün sistemin en güçlü destek kuvvetlerinden biridir. En bilindik omega-3 kaynakları, balık, keten tohumu, ceviz, soya fasülyesi, chia tohumu, semizotu, avakadodur. Hafta da en az 2-3 gün balık tüketimi omega 3 gereksiniminizi tamamlamak için yeterli olacaktır. Tüketemeyenler için ek takviye olarak alınabilir.
3 farklı aminoasit Glutamik Asit, glisin ve Sistein birleşimi ile oluşan glutatyon bu birleşme sonucunda vücuttan ağır metal, toksik maddeler ve serbest radikalleri uzaklaştırma yeteneği kazanır. Bu mekanizma tüm vücudu normal dışı çalışmadan ve hastalıklardan korur. Sağlıklı yaşam için glutatyon inflamasyonu minimuma indirmeye yardımcı olur. Mikrobiyal hastalıklar glutatyonu azaltır. Artan glutatyon ise bakteri ve virüs miktarını azaltır, Bağışıklık sistemi için glutatyon önemli bir role sahiptir. Bağışıklık sistemini güçlendiren ilaçların ana maddelerinden biri olan β- glukagonun en önemli kaynağı yulaftır. Bunun yanı sıra mantar, baklagiller ve arpada da bulunmaktadır.
Çinko ve selenyumdan zengin olan yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı ve beyaz et, tahıllar, fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar, mineral içeriklerinden ötürü sağlığımızın korunmasında ve bağışıklığımızın güçlenmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Araştırmalar gösteriyor ki günlük ne az günlük 80 mg çinko tükettimi önerilmektedir.
Solunum yolu hastalıklarında faydalıdır. İçerdiği A, B, C vitaminleri bağışıklık sistemini güçlendirici doğal bir koruyucudur. Kılavuzlara göre şurup veya pastil şeklinde 5 gün boyunca günde 4 kez tüketilebilir.